Uyandım da sabah uykumdan, göremedim,
Balkonumuzdaki karanfile sordum seni.
Dedi usulca çıktı gitti seher vakti.
İnanmadım,
Pervazımdaki güvercine,
Doğan güneşe,
Ciğercinin önündeki kediye,
Gazeteci çocuğa,
Teki yanmayan sokak lambasına
Kaldırımdaki taşa, hep seni sordum.
Meğer görmemiş hiçbiri.
Sonra bir de kendime sordum:
Gitti ya hani şimdi,
Ben bende miyim hâlâ?
Evetse cevabım, gerek yok tasaya.
Kaldırımdaki herhangi bir insandan farkın yok artık, Mücellâ.