in

Dönüşmeye hazır mısın?

Bir kelebeğin tutsaklığı, pembe, narin kırılgan kanatlarını incitmiyordu sadece. Kanatlarındaki yara kabuklarının izini taşıyordu. Bu çaresizliği renginden okunuyordu. Onun için dışarıya çıkmak bir kurtuluş olabilirdi. Ama onu korkutan uçamayışı idi. Korkuyordu dönüşümünde karşılaşacağı tehlikelerle yüzleşmekten. Ama yüzleşmesi anlamayacaktı yaşamı, kendini korumayı öğrenmeyecekti dışarıdaki hayatı. O daha mini minnacık bir tırtıldı. Aynı anda şu duyguları yaşıyordu; kurtuluş, tehlike, korku, umut….

O gücünün farkında değildi. Aldığı yaralar Dönüşmeye hazır mısın?ağır geliyordu kanatlarına. Bu hapsoluş onu mutsuz ediyordu. Dışarıya ayak uydurmamaktan korkuyordu. Belki de onu oradan çıkaracak bir ilahi güce inanıyordu. Tanrı bu kadar cömert olmayabilirdi…

Dışarıdaki kelebekler onu dışlıyordu. Teninin rengi diğerlerine göre bir yılanın dili gibi parlaktı çünkü. Ve mücadeleci de bir diğer farklı yönü. Bir keresinde bir kelebek kardeşle yarışa girmiş, yanındaki kelebek sürünerek yola devam ederken; o gücüyle toprağı döverek uçarak ilerliyordu. İşte bu hapsoluş da yarattığı bu galibiyet ve mücadeleyi hatırlayarak; yeniden harekete geçip adeta bir dansçı gibi ayaklarıyla toprağı döverek uçmaya başladı.

Özüne dönmüştü artık. Asıl gücü fark edince, zamanın akışında yaraları iyileşti…Teni çiçek gibi açtı, rengi ışıldadı, kanatlarını çırpıp uçsuz bucaksız maviliklere uçtu…uçtu…uçtu…

What do you think?

2 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Buket Gayuk

Bir cevap yazın