in

Gönül kırıntısı

Baharda açan çiçek gibi gençliğim
Lakin içinde ben ölüyorum.
Usulca bedenime siniyor yıllar
Sokaklarında ben kayboluyorum.

Yanıyor gençliğim, gözyaşlarım söndürmüyor
Beraber güldüğüm dostlar hatır dahi sormuyor
Bir başıma kalmışım gönlümün darlığında
O’ndan başka kurtaran olmuyor…

Zaman imiş geçen, geçiyor ve gelecek olan
Baki imiş bir hüzülü dua
Secde imiş kalbe merhem
Fanilik kokan dünya çıkmazında..

Günün ardı hep gece
Geceler yorgun ve dipsiz bir kuyu
Sabahıysa dünya telaşı.
Ruhumun ızdırabını yıllar geçince anlıyorum..

Ömür bir ince ipin üzerindeyken,
Sessizce tüller aralanıyor.
Sayıklayan tik tak sesleri
Çınlıyor kulaklarımda
Hazırlan yolculuk var.

Bitmiş ömür, bu son durak
Gökyüzü şahit,toprak yoldaş
Kapı eşiğinde elimde tokmak
Vuruyorum gönül ile.

AED 25.02.18 İstanbul.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Azize Elif Durgut

Mevsimlerin savurduğu yaprak misali,günlerin kovaladığı bir yolcuyum.Yolculuk nasıl geçiyor diye sormayın,daha soluklanmadım.. #gönlümavişehir/ Marmara University-Kadıköy

Bir cevap yazın