in

Padişahın atı

Padişahın birine çok güzel bir at hediye edilmiş.Padişah hediye edilen bu atı çok sevmiş ve veziri yanına çağırarak ona,”Bak vezir, bu atı sana emanet ediyorum.bunun sorumluluğunu sana veriyorum.Kime ne görev verirsen ver,atıma çok iyi bak. Sakın ha bana öldü diye gelme”der ve atı vezire verir.

Vezir önce biraz korkar ama ata bakmaya başlar. Birkaç ay sonra bir gece at ölür. Vezir üzülür ve kara kara düşünmeye başlar. O sırada yanına sarayın hokkabazı gelir ve vezire neden bu kadar üzgün olduğunu sorar. Vezirde ona olayı anlatır. Merak etme,der hokkabaz ben bunu hallederim.

Vezir nasıl halledeceksin, diye sorunca haydi gel, padişahın huzuruna çıkalım ve nasıl halledeceği mi göstereyim,der.

İkisi birlikte padişahın huzura çıkarlar ve hokkabaz konuşmaya başlar şöyle der:

Kıymetli padişahım,size vezirinize bir at vermiştiniz ya,işte o at yere yattı kalkmıyor.

Padişah ee başka ne oldu?

Gözlerini kapadı açmıyor.

eee?

Nefes de almıyor padişahım.

Padişahta demiş,desene sen bizim at öldü.

Vallahi padişahım bunu siz söylediniz ben demedim der ve veziri kurtarır.

  • Hayattada nasıl söylediğimiz çok önemlidir.Bazen söylenen bir söz başımıza bela açarken, bazende hayatımızı kurtarır. Kullandığımız kelimeler ve bunları nasıl kullandığımız hayatımızı büyük oranda etkiler.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Merter

Anadolu University- Business administration

Bir cevap yazın