Gökyüzünden rahmani bir ses değdi gönül kaleme
Ve derinden sorgulamalara başladım ince bir kalple
Ey gönül nasıl bir yaşayıştasın!
Kaybolmuş gibisin dünya meşgalelerinde
Her rahman cümlesi niçin sabittir bir mil ötende
Kelamların en hası niçin yansımaz cümlelerine..
Ahh sen çok ince bir kalbe sahiptin çağlar öncesinde
Hikmet cümleleri bulunurdu kalbinin derinliklerinde
Gönülden gönüle giden her yolda ışırdın her kalbe..
Tenha noktalardan çıkan her ses seni sorardı hüzünle..
Söyle bana ey gönül !
Neden bir pusulaya sahip değilim ötelere yaptığım hicrette..
Niçin güneş ışınları göklerden ışımıyor önüme..
Yıldızlar niçin bana içten selamlarını iletmiyor gece demlerinde..
Söyle bana Ey gönül !
Gerçeklik neden ket vuruyor hayallerime
Niçin bu derin feryatlarım ulaşmıyor göğe
Ben sorularıma net bir cevap arıyorum sadece
Bilmiyorum ey gönlüm belki de hiç bir cevap yoktur suallere!
Zaten artık hüzünlü bir hâldeyim şimdilerde
Kendimi sorguluyorum Yaşam ile ölüm arasındaki çizgide
Geçmişte yaptıklarımı düşündüğümde acı bir burukluk oluşuyor kalbimde
Ve hiç olmasaydım temennisini yükseltiyorum sineme
Ey mahzun hâlde olan benliğim !
Demek hep buruk bir kalple yaşayacaksın
Bu dünyadan da hüzünle göçeceksin
Yaşadıklarını hiç yaşanmamış gibi kabul edeceksin
Ve Rahman(C.C) nasıl buyurduysa öyle dirileceksin
Sen herhangi bir fânisin işte ey benliğim!
İşte geldin ve şimdi de dönüyorsun öz ülkene
Biraz umut, biraz da korku ile yükselecek ruhun Rabbine