in

Arcturus Yıldızı’na

Rüzgarlar neden senden haber veriyor Ey Arcturus!

Ve neden gökler çiziyor senin resmini

Ağaçların bu feryadı neye gebedir

Kuşların ağızlarında taşıdıkları o yıldızlar neye işarettir söyle bize!

Yoksa bütün bunlar biraz sonra yaşanacakların bir fragmanı mı..

Bir şeyler hissediyorum Arcturus

Sanki biraz sonra bir şeyler değişecek

Ve birazdan hayat duracak birkaç saniyeliğine

Bu düşüncelerimden uzun zaman sonra

Bir ses ulaştı gökyüzünden yeryüzüne

Sanki gökyüzünden yerin derinliklerine işleyen bir sesti bu

Bir sayha mıydı bilmiyorum

Kıyametin kopacağına dair bir ses miydi bu

Yoksa çok daha farklı mesajlar içeren bir ses miydi

Bilmiyorum Arcturus!

Belki sen aşînasındır bu sese

Ey kuzey yarım küreden parlayan dostum Arcturus!

Anlam veremediğimiz bu sese bir ferman getir Göklerden

Bir anlam, bir mana ver bu bilinmezliğe

Ki bilinmezlik açıklığa kavuşsun

Ve hayatımıza yön verelim Mutmain bir kalple

Bu isteğimden sonra derin bir cevap geldi dostum Arkturus’tan

Ey tefekkürü bir hayat prensibi hâline getiren yeryüzündeki dostum!

Bu sayha derin sarsıntılar oluşturdu bende

Öyle ki bin yıl kesik kesik ışıdım Kuzey Yarım küreye

Bin yıl Kuzey yarım küredeki müminlere ulaştıramadım tefekkür metinlerini

Ben bu ses’in verdiği yükle sonsuza kadar sönecektim neredeyse

Bin yıl sadece bu yakarış meşgul etti beni

Ahh yeryüzünden beni seyreden dostum!

Rahman katından gelen fermanı okumak istiyorum sana

Bu sayede göklerden gelen ilahî hükümleri benimset benliğine

Bismillahirrahmanirrahim..

Ey İman edenler ne oldu ki size

Allah yolunda savaşa kuşanın denildiği zaman

Ağırlaşıp kaldınız yerde..

Ahiretten dünya hayatına mı razı oldunuz..

Ama dünya hayatının sağladığı fayda pek azdır ahiretin yanında

Ahh dostum Arcturus!

Derilerimiz ürperdi Rahman’ın fermanını okuduğun esnada

Kalplerimiz sarsıldı ayetin manalarını düşünürken

Ve yumuşadı kalplerimiz Allah’ın zikrine

Şimdi kalbimizde azık olarak tutuyoruz Rahmani zikirleri

Bilir misin dostum Arcturus!

Kaç kere ruhumuz derinden sarsıldı müminlerin hâlini gördüğümüzde

Yeryüzündeki müminleri her düşündüğümüzde bir hançer saplandı kalblerimize

Unutur muyuz Halepteki, Şamdaki katliamları

Uygurlu müslümanlara yapılan işkenceler gider mi aklımızdan

Unuttuk mu sanırsın Arakanda zulme uğrayan müminleri

Şunu Bil ki Arcturus!

Eğer müminlerin bu hâli hatırımızdan çıkarsa

Ve eğer unutursak onları

Bizler de zalimlerden daha zalim oluruz!

Asırlardır zulme rıza zulümdür sözcüğü mümin kalblerde yankılanırken

Bizler o yankıyı bir hayat nizamı olarak algılarken

Razı olursak bu zulme

İhanet etmiş oluruz Allaha verdiğimiz söze

Ve Ters düşmüş oluruz Peygamberimiz(s.a.v.)’in sünnetine

Şunu bil ki Arcturus!

Kardeşlerimizin çektikleri acılara ne yeryüzü kayıtsız kalır ne de gökyüzü

Daha da ötesinde Rahman-ı Rahim kayıtsız kalmaz bütün bunlara

Daha ne bekliyoruz Arcturus!

Rabbimizin desteği varsa artık ne korku vardır ne de hüzün

Allah var gâm yok sözü çağlar ötesinden ulaşmışken bizlere

Bizler müminler olarak daha neyi bekliyoruz

Eğer harekete geçmessek ne diyeceğiz Rabbimize

Rahman, Sen kardeşinin acına ortak olmadın buyurursa ne diyeceğiz

Ellerimiz ve ayaklarımız dâhî şahitlik yapacakken aleyhimize

Bizler cevap verebilecek miyiz bu ağır suallere

Bilmiyorum!

Ben de bir mümin olarak, bu davanın bir eri olarak diyorum ki

Bizler bu davayı ileriye, en ileriye taşıyacağız…

Yeryüzünün her noktasında yeniden dalgalandıracağız islam bayrağını

Allah’ın hükmüyle hüküm vereceğiz

O günler yakındır ey Arcturus!

Bir gün Ufuklardan yeni bir ses ulaşınca benliğimize

Dirileceğiz ve ayağa kalkacağız hızlı bir hamleyle

Zamanın ve mekanın ötesinden gelen ilahi ışıklarla yürüyeceğiz o gün

İşte o gün diriliş günüdür, o gün artık hüküm günüdür zalimler için

O gün bir ses uzanır Azap meleklerine

Ve onları tutuklayın zira onlar sorguya çekileceklerdir..

İşte bu ses ebedi bir azap haberidir zalimlere ulaşan

Ey dostum Arcturus!

Sabah yaklaşıyor, biliyorum gideceksin buralardan

Beni son bir kez dinlemeni istiyorum Arcturus!

Belki bir daha buluşamayabiliriz tefekkür demlerinde

O yüzden Mümin bildirisini en yüksek haykırışla iletiyorum kalbine..

Bizler çağıldayan ırmak gibi hızlı ve sürekli akacağız yeryüzüne

Kalbimize rehber edinerek bu derin sesi

Yürüyeceğiz, koşacağız yaşadığımız sürece

Sefer bizim zafer Allah’ındır nidâlarıyla inleteceğiz yeryüzünü

Öyle ki bu nidâlar ulaşacak gökyüzünün derinliklerine

Ve son demlerimizde de bu nidâ ile yükseleceğiz rabbimize..

What do you think?

11 Beğeni
Upvote Downvote
Sarı Yazar

Written by Ahmet-Altun

Bir cevap yazın