in

Kendine Dönüş

sea rocks clouds sunset red sky wallpaper preview

Uçsuz bucaksız bir deniz kıyısındayım.

Yosun tutmuş bir taşın üzerinde,

Kendimi sonsuzluğun ahengine bırakmışım.

Oysa birden suya yansıyan silüetlere takılıyor gözüm.

Telaşla koşuşturan,

Kendine gidecek bir yol arayan,

Yolunu kaybeden,

Binlerce silüet.

Sonra şöyle usulca oturduğum taşın üzerinden geriye bakıyorum.

Bomboş bir yol.

Afallıyorum, zihnimin sesine kulak veriyorum o anda.

Meğer her su tanesine içimdeki şu bitmek bilmeyen telaşı yansıtmışım.

Her gün gördüğüm binlerce insanı,

Aklımdan çıkaramadığım acı dolu anları,

Yorgun ve çaresizce bekleyişleri.

Kendi içimden dökülmüş tüm bunlar.

O anda suyun sesini işitiyorum.

Zihnimi toparlar gibi yapıp yeniden suyun berraklığına ve sakinliğine dalıyorum.

Sanki umudu olan bir şeyleri hatırlamak ister gibi.

Kendimi derinlerden çıkarıp bulabilecek gibi.

Sadece kendimi değil aslında bulduğum herkesi.

O an bir güneş ışığı gözümü alıyor.

Parlak ve keskin.

Yalnız başına bir sonsuzluğu ışıtmaya yetiyor.

Elbette yorgun kimi zaman,

Fakat yıkılmış değil.

Biraz durgun fakat yolculuğu henüz bitmiş değil.

Çünkü bugün kaybolacak,

Yarın yeniden doğabilmek için.

Taze, hatta taptaze.

Bir yanım ona veda ederken bir yanım yenileniyor sanki.

Bak şimdi bende taptazeyim.

Eteğindeki tüm taşlar dökülmüş,

Yükü hafiflemiş.

Belki de uçmaya hazır bir kuş gibiyim.

Yolculuğa hazırım.

En yakınımda ki fakat gitmekten en çok korktuğum yere.

Kendime.

Eskimeyen, özlediğim ne varsa onları bulmaya.

Tam bu düşüncelerin arasındayken ben,

Sonsuzlukta bir liman görüyorum.

Meğer bazı sonsuzluklar çaresizlikmiş.

Nereye, kime gideceğini bilememekmiş.

Öyle hafifim ki.

Dur şöyle bir doğrulayım.

Yosunlar bile kendilerini suyun akışına kaptırmış.

O zaman sıra bende.

Son kez geriye bakıyorum.

Kalabalık.

İşte o zaman bende kalabalığa karışıyorum,

Yepyeni bir zihinle.

Fazla kalabalık etmeden.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote

Bir cevap yazın