Beni , bahar dallarının
Pervazıma uzanmadığı sabahlara
Uyandırma behçet!
Aklımın indinde bir rüyadayım.
Gerçeğin en korkunç halinde
Allah’ın varlığına tanığım!
Beni, tabiatı aç olanların
Pespaye kalabalığına
Götürme cinnet!
Toprağımdaki ölülerle baş başayım.
Doğrunun himayesinde
Kaybolmuş bir yanlışım!
Dur, dur lütfen!
Ayağını bastığın yerlerde
Fikrimde incinen bir ben varım.
Dur , dur lütfen!
Güldüğün cephede
Kıskıvrak yakalanmaktayım.
Dur ademî , dur lütfen!
Bu zindan edildiğim bedende
Menzile yalnız varmaktayım.
Dur, dur lütfen!
Senin yaramı sevişine
Korkularımla siper almaktayım.
Durdur lütfen!
Bir titreyiş var sesinde
Süratle kaybolmaktayım.
Dur berzâh, dur lütfen !
Çatırdayan şakaklarımda
Adını döndürüyor çarklarım.
Dur, dur lütfen!
Seni bir bardak suda
Okyanus sanmaktayım.
Dur lütfen! Dur!
Kendimi hiç
Bizi yok saymaktayım.
Ey fail!
Ben, sendeki devrana
Meçhul bir nam salmaktayım.
”İTHAF:BÎGÂNE”
Ruhumun en kuytu köşelerini kaşıyan Sözcükler… Üzerinde günün hiç kararmadığı ortak çıbanlarımız … Ve ortalığa alalade saçılmış baygın yılgınlıklarımı dansa kaldıran Meltemin kelamları… Dayısının koca yüreklisi…