Neler sığdırır insan
Şu yirmi beş senelik ömrüne
Bir tutam sevinç
Bir yığın keder
Bir parça mutluluk
Bir tomar düş kırıklıkları
Paramparça bir iç ses
Vızıldıyor ruhumun derinliklerinde
Kimi boş, kimi manasız
Ve kimi yakıcı sorular canlanıyor zihnimin kuytu köşelerinde
Oysaki her birini sonsuza değin def ettim sanırdım
Aldanırmışım meğer
Bir vakitler ne mutlu, ne neşeli
Ve de ne sevinçli insancıklardık biz
Can acısını küçükken koşturduğumuz o kaldırımlarda düştüğümüzde
Dizlerimizdeki yaradan ibaret zannederdik
Bilir miydiniz kitaplar okurduk biz, kitaplar
Şiirler yazardık, şarkılar söylerdik
O romanlardaki, o aryalardaki dünyayı gerçek sanırdık
O dünyada yaşayalım isterdik
Umurunuzda mı bilmem, o kitaplar çürüdü şimdi
Şiirler tükendi, şarkılar sustu
Ne söyleyeni ne de dinleyeni var artık
Yerlerini bıraktılar apansızca
Karanlık, soğuk ve korkutucu bir boşluğa
Sade kırık ve lekelenmiş düşler
Ve onların omuzlarıma bıraktığı
Sert, acımasız, donuk bir yük var şimdi
Olsun
Ne yükler, ne gizler taşıdık şimdiye kadar
Yine taşırız
Dertler bedava, çileler eşantiyon
Ne de olsa gelip geçici şu ömrü hayatta
22.07.2023