in

21/22

21…

Teşekkür ederim.

Senin için yazacağım söyleyeceğim her şeye bu iki kelime yetiyor aslında. Teşekkür ederim. Ama yorgunsundur, seni uğurlamadan birkaç söz söyleyeyim.

Dürüst olmalıyım ki başta seni de diğer yaşlarım gibi sanıp umutsuzluğa kapılmıştım. Çünkü sen bana hep sağ gösterip sol vurdun. Geçirdiğimiz uzun zaman diliminde sarı çiçeğim soldu. Küçük olduğu kadar kocaman olan evimde kendimle yalnız kaldım. Ve kendimi sevmeyi öğrendim. Her sabah aynada yaptığım günaydın konuşmasında kendimle aslında ne kadar da iyi anlaştığımı fark ettim. Ne kadar da komikmişim. Ama gece olup da yorganın içinde ağlamaya başladığımda kendime yetemez oldum. Bu sefer de kara bulutlar üzerime yağmaya ve göz yaşlarımla bir olup beni ıslatmaya başladı. Dönüp bakınca görüyorum ki o geceler ben aslında kendimi sulamışım. Çünkü yataktan çıktığımda çiçek açmıştım.

Sana minnettarım çünkü hayatımdan çıkardığın insanlara ne kadar üzülsem de yerine koyduklarınla ben gökkuşağı oldum. Tırnaklarına dahi zarar gelmesinden ve bize nazar değmesinden korktuğum o kadar güzel insanlar var ki çevremde. Sadece ve sadece iyiliğimi düşünen, yargılamayan, yadırgamayan. Teşekkür ederim.

Geçen sene bu günlerde gelişini kutlarken bazı dileklerim olmuştu:

Yeni bir aşk…

Yeni bir iş…

Yine gülecek bir neden.

21…

Evet, bu dilekleri senden ben istedim her ne kadar 2/3 yapsak ve aşkı bu sene de yakalayamasak da bana kaldıramayacağım kadar büyük mutluluklar, nedenler verdin. Teşekkür ederim.

Seninle hayatıma öyle ‘birileri’ girdi ki nereye dönsem, nerde düşsem onlar hemen yanı başımda beliriyorlar.

Mesela birileri var ki şarap gibiler. Ayrıca iyi de şarap içerler… Onlar öyle güzel, öyle deli ki… Yapacağımız şeyler hep bir ‘hadiye’ bakıyor. Bir anda ağlarken, bir anda gülebiliyoruz. Birbirimizi durmadan her anlamda geliştiriyoruz. Hayatım boyunca bir abla isteğim olmamasına rağmen bana aklımın hayalimin alamayacağı kadar iyi bir şekilde ablalık yapıyorlar.

Ve yine birileri var ki onlarla gülmekten karnıma ağrılar giriyor. Sebepsiz sonuçsuz yaptığımız araba yolculukları, yol kenarına çekip ettiğimiz danslar, saatlerce sıkılmadan yaptığımız konuşmalar bana bir sonraki güne uyanmak için sebep oluyor.

Son olarak öyle birileri var ki. Tüm gün peşimde ‘öğretmenimmmm’ diye dolaşıyorlar. Beni bazen sinirlendirseler bile en dibe vurduğum anlarda bile bir sarılmaları bir gülümsemeleri ile beni kendime getiriyorlar.

Elimdeki her şeyi alsalar da sadece o kalacak olsa bile ben seni böyle güzel hatırlamaya devam ederdim canım yaşım. Beni sardığın, sarmaladığın, tamamladığın için teşekkür ederim 21. Ben seni çok özleyeceğim.

22…

Hoş geldin.  İyi ki geldin.

21 görevini öyle güzel yerine getirdi ki senden hiçbir dileğim yok. Sadece tut. Sımsıkı tut. Sevgiyi, mutluluğu, başarıyı… ve katla. Hep daha fazlası olalım. Bugün yalnızca varken yarın çok olalım. Ve sen aşk. Orda bir yerlerde saklandığını biliyorum, seni her kovaladığımda, tam da buldum sandığımda biraz daha uzaklaşıyorsun. Bu yüzden pes ediyorum. Soframın boş kalan sandalyesi senin, yemekler soğumadan gelmeni bekliyorum. Evet 22… ben çok heyecanlıyım, hadi başlayalım. Seneye yine bu zamanlar seni uğurlarken yüzümde hala bu gülümsemem duruyor olsun.

Hoş geldin 22… İyi ki doğdum…

What do you think?

4 Beğeni
Upvote Downvote

Bir cevap yazın

yorumlar