“Gözleriniz kan çanağına dönüşene kadar yıldızlara odaklanın…
Hiçbir dürtüye yanıt vermeden…
Kirpiklerinizin ağırlığını hissedin umarsızca…
Sonra içinizden geldiğince bağırın tüm yorgunluklarınıza…
Gökyüzüne salıncak kurmayı hiç düşündünüz mü?
Düşünün!
Çünkü gökyüzü alacak bedeninizi…”
Öncellikle sevgi ve samimiyetin en büyük aşığı olarak sizleri selamlıyorum. Ben, biçare yüreğiyle kendini ifade etmeye çalışan bir okur-yazarım.
Yazmak bütün nevrinizi döndürdü mü hiç?
Ben her yazışım da bütün benliğimi o sayfada bırakıp defterin kapağını kapatıyorum. Şimdi de bütün benliğimi burada bırakmaya çalışacağım.
Umarım güzel işler çıkartır ve samimiyetimi sizlere yansıtırım. Çünkü aslolan küflü korkuların dışına çıkıp biraz hüznü ve biraz tebessümü yaşayıp, yaşatabilmekte.
Mornota’daki ilk yazımı, satırlarımda şu an gözleri gezen herkese tüm samimiyetimle sunuyorum…
Unutmayın yazmak yürek istemez, yürek yazmayı ister… Ben de artık yüreğimin telaşesiyle yazıp, kapağını kapattığım defterlerimin dışına çıkarak sizlere yazacağım..
Tekrar görüşmek dileğiyle…
Ben buraya yeni geldim, sizler de benim yeni defterime hoşgeldiniz…