in

Gökyüzündeki uçurum

Kadın durdu. Gökyüzüne kaldırdı kirpiklerini…

Aşağı akan gözyaşlarını nefretle sildi. Yüreğinde beynine akan yanıcı bir sıvı vardı. Bir sigara çıkardı ve adamı düşünerek yaktı.Dumanı ciğerlerine çekti ve avazı çıktığı kadar bağırdı…

Yoruluna kadar bağırmıştı.

Uçurumun kenarındaydı. Gözlerinde sevdiği adamın gözbebekleri, dudaklarında eski bir aşk şarkısı… Neşesini aldıralı çok olmuştu.

Gökyüzüne baktı. Nefretle sildi yaşlarını. Aslında nefreti yaşlarına mıydı yoksa yaşlandıklarına mı o da bilmiyordu…

Gökyüzüne baktı ve kendisini boşluğa bıraktı…

”Tanrım, gökyüzünde ki boşluğa uçarak kalbimi geri veriyorum..

Artık taşımak zor ve ağır…

Tanrım, hayat çok darmadağın ve uçurumlar çok cezbedici…

Tanrım, uçurumlar…

Uçurumlar…”

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Emine Nur Yaşar

1995 yılında doğdum. Aydın Anadolu Lisesi'nde Comenıus Proje çalışmalarında broşür ve tanıtım dergi çevirileri yaparak okul çalımalarına katkıda bulundum. Yine lise döneminde şiir okumaları ve tiyatro incelemelerinde gençlik merkezi adı altında toplanan özel bir klüpte yürütücülük yaptım. 2014 yılında Bilecik Şeyh Edebali üniversitesi Moleküler Biyooji ve Genetik bölümünü kazandım. Bölümümüzün klübü olan GENE-CELL de 2014-2015 yılında çevirmen- yazarlık 2016-2017 yılında ise editörlük yaptım. Şu an TUBITAK Projesiyle kanser çalışmalarında proje yürütmekteyim. Moleküler Biyoloji ve birçok alt dallarda makale yazmaya ve çevirmenliğe devam ediyorum. Ve biriktirdiğim edebi yahut bilimsel çalışmalarımı Mornota da sizlerle paylaşıyorum. Okumaktan ve yazmaktan geri kalmayın dostlar. Sizi en iyi kelimeler ve kitaplar anlar.

Bir cevap yazın