Ayrton Senna

Dünyanın en prestijli ve endüstriyel olarak büyük bir ekonomiyi bünyesinde bulunduran motor sporu Formula 1, dünyanın belli ülkelerinde yarışları organize ederek insanlara yıllarca yarış heyecanını yaşatmıştır.Tarihi geçmişi 1920 ve 1930 yıllarında yapılan Avrupa Grand Prix motor yarışlarına dayanır.Yaşanan 2.Dünya Savaşından sonra Formula 1’in kimlik kazanımı getirilen kurallarla tamamlanmıştı.Yıllar boyu getirilen yeni kurallarla da günümüzün motor sporu olmaya devam etmiştir.İlk dünya şampiyonası yarışı 1950 yılında İngiltere’nin Silverstone pistinde yapıldı.Bu kadar uzun bir tarihi geçmişe sahip olmasının yanında kendi efsanelerini de yarattı.Tam yedi kez F1 Dünya Şampiyonu olma başarısını gösteren yakın zamanın yarış pilotlarından olan Michael Schumacher,kazandığı beş şampiyonluk ile F1 tarihinin tartışmasız en büyük isimlerinden biri olan Juan Manuel Fangio,kariyerinde dört şampiyonluğu bulunan ve F1 tarihinin en büyük dört isminden biri sayılan Alain Prost,F1’in en dominant ve köklü iki takımı olan Mclaren ve Ferrari ile şampiyonluk yakalayan,20 Mayıs 2019 yılında vefat haberini aldığımız Niki Lauda gibi efsaneler F1’i özel kılmışlardır.Yarış pistlerinde gösterdikleri yetenekleriyle akıl almaz heyecanlar yaşatan bu efsaneler arasında benim için özel ve efsane olan pilot Ayrton Senna’dır.Üç kez Formula 1 Dünya Şampiyonu olan Ayrton Senna,21 Mart 1960 yılında Brezilya’nın Sao Paulo kentinde doğmuştur.Varlıklı bir toprak sahibinin oğlu olan Ayrton Senna,babasının desteğiyle daha dört yaşındayken kart aracı sürmeye başlamış ve ilk kart yarışına da on üç yaşındayken katılmıştır.Bütün bunların yanında onu asıl özel yapan unsurlar;inançlı olması,azimli olması ve cesaretli olmasıdır.Özellikle yarış öncesi hazırlıklarında sağlamış olduğu iç motivasyonun kaynakları hep bu unsurlar olmuştur.Kişiliğiyle ve yarışlarda gösterdiği performanslarla Brezilya’nın kahramanı olmuştur.Kendine özgü sürüş stili ile yağmurlu havalarda farkını ortaya koyarak iyi bir yarışçı olduğunu gösteriyordu.Öyle ki,yağmurlu havalarda elde ettiği tur zamanları Senna’nın ‘Rainman’ (Yağmur Adam) olarak anılmasına sebep olur.F1’in kendisi için sadece bir yarış olmadığını her fırsatta gösteren Senna, ‘ikinci bitiren sadece birinci kaybedendir’ sözü ile yarışların onun için bir tutku olduğunu da anlatıyordu.Senna isminin bir başka önemi de, kazandığı yarışlarda Brezilya bayrağını dalgalandırarak, gelişmekte olan ülkelerdeki genç pilotlara Avrupalı pilotlar haricindeki sürücülerin de şampiyon olabileceğini göstermesiydi.Ayrton Senna,pist dışındaki hayatı ile de genç pilotlara ve topluma örnek olan ölümünden önce Brezilya’daki yoksul ailelerin çocuklarına ücretsiz eğitim vermek için bir merkez kurmak istiyordu.Senna’nın yaşarken gerçekleştiremediği bu girişim, ölümünün ardından Ayrton Senna Enstitüsü adıyla kız kardeşi tarafından hayata geçirildi.Ayrton Senna,zenginler ve fakirler arasındaki ayrımın eğitim ile kapanabileceğini düşünüyordu.Onun için ölümünden sonra onun adına kurulan enstitü bugüne kadar altmış bin öğrenciye eğitim vererek Brezilyalı pilotun ismine farklı bir anlam kazandırmış durumda.Belki de bu sayede, F1’de beş kez şampiyon olan Juan Manuel Fangio’nun, Senna’nın en büyük rakibi ve dört kez şampiyon olan Alain Prost’un ve doksan bir kez yarış kazanıp yedi kez şampiyon olan olan Michael Schumacher isimleri pist dışına çıkarak onunki gibi kendi ülkelerinde her kesim tarafından benimsenemedi.Ayrton Senna,1994 San Marino Grand Prix’sinde lider durumda iken 7. turda Tamburello virajında geçirdiği kazada hayatını kaybetmiştir.Senna için 5 Mayıs 1994’te Brezilya’nın Sao Paulo kentinde devlet töreni düzenlendi. Yaklaşık beş yüz bin kişi caddelerde tabutun geçişini takip etti.Ayrton Senna,bir çok otoriter tarafından gelmiş geçmiş en iyi F1 pilotu olarak kabul edilir.Formula 1,yarışlarında her zaman kazalar meydana gelip bu kazalar sonucunda hayatını kaybeden pilotlar oldu.Formula 1,yarışlarında hayatını kaybeden son pilot ta Ayrton Senna oldu.Seni Özleyeceğiz Yağmur Adam…