in

Hatalar!

Toplumun en büyük korkularından biridir hatalar, hatalarımız.

Doğduğumuz günden bu yana hataların deneyimsizlikten, bilgisizlikten, düşüncesizlikten yapıldığını öğreniriz. Hata yapınca küçük düşmekten, ayıplanmaktan, dışlanmaktan korkar, buna göre koşullanırız. Böylece hata yapmamak için hiçbir şey yapmamayı tercih eden, korktukları için gizlenen parmaklıklar ardında bir nesil yetişmektedir. Tabi bir de hata yapıp yüzleşmekten korkan, yeri geldiğinde başkalarına suç atmaya çalışan, mazeretler bulanlar vardır bu parmaklıkların ardında.

Hataların toplum tarafından  algılanış şekilleri vardır; bunlardan  biri ‘başarısızlık’ tır. Ailelerin başarısızlık karşısında tutumu çoğu zaman avutucu yönde olsa da toplumun genellemeleri ve bireyin bu süreçte vermiş olduğu mücadele yapılan hatalar karşısında önyargılar oluşmasına neden olmaktadır. Oysa ki bu süreçte pes etmeden doğruyu bulmaya çalışanlar hem toplumun algısını biraz olsun yıkabilmişler hem de kendi yollarında hedeflerine ulaşabilmişlerdir. Bu durumun en iyi örneklerinden biri olan Thomas Edison ampulü icat edene kadar binlerce hata(başarısızlık) yapmış fakat pes etmeden en sonunda istediği sonuca ulaşmıştır. Başarısızlıkları sorulduğunda ise ‘’Ben başarısız olmadım sadece ampulün işlemeyen on bin çeşidini buldum.’’ Diyerek hataların biz gördüğümüz sürece bizi doğrulara ulaştıracağını bir kez daha ispatlamıştır.

Hataların toplum tarafından algılanış şekillerinden biri de ‘suç’ tur. Suç, yanlış ya da zararlı olduğu için yasaklanan davranışlardır oysa ki hatalar için böyle bir genelleme yapmak doğru değildir çünkü bunlar bireysel bir süreç gerektirir. İnsan düşünebilen, kavrayabilen, duyguları olan bir varlıktır. Toplumun yansıttığı bu tutumları bir birey olarak mantıklı bir sürece dönüştürüp, hataların kendileri için düzeltilebilir yönlerini keşfedebilirler. Bu nedenledir ki algılarımız hatalarımızın yönünü belirler. Hata yapmaktan korkan insan keşke demeyi sever, hata yapıp kabuğuna çekilen insan ise cesaretine yenik düşer. Savaşmayı seçtiğimiz hatalarımız ise özürlüğe attığımız adımlardır. Bu adımlar sayesinde yaşam felsefemizi belirleyebilir ve onları yönlendirebiliriz. Kulaktan kulağa yayılan ‘hatalarımızdan ders almak’  deyimi tam da burada işimize yarayacaktır. Büyük hatalarından ders alarak küçük hatalara ulaşabilen insan bu sayede yapmak istediği ve istemediği şeylerin farkına varır ve toplumun yasaklama olarak gördüğü davranışın ötesine geçer.

Bu durum süreci biraz geciktirecektir elbette fakat o ilk başta bahsettiğimiz parmaklıkları yıkmak istediğimizde sürecin uzayacağını bilsek de kayıtsız kalmak çok da mümkün olmayacaktır.

Şimdi ki hatalarımız gelecek yaşantımızın alternatifleri çin ipuçları sunar bize. Bu nedenle insana rastlar ve kabulden geçer hatalar. Ancak cehaletin kör kuytusuna saplanıp kaldıysa ve kabulü idrak edilemiyorsa ‘suç’tur.

Hatasına dönen yerine hatasından dönen olmanızı temenni ederim.

What do you think?

1 Beğeni
Upvote Downvote

Bir cevap yazın