in

İnsan Kendi Şeytanlarından Kaçamıyor

Bir öğleden sonraydı

güneşli bir bahar havası.

Dalgalar usul usul kumsalı okşuyor

kuşlar şakıyor

kelebekler yarın yokmuşçasına uçuyordu.

Zihnimde salt sevgi, huzur ve bağlılık.

Hiçbir korku yok.

Ne anın telaşı ne de yarının boşluğu…

Ama bilirsiniz, tek bir şeytan yeter.

Bilirsiniz, o tek şeytan nasıl çoğalır.

Nasıl güneş kararır, kuşlar susar,

kelebekler ölür.

Fırtına denizi nasıl kabartır, karartırsa

öyle karartır zihni şeytanlar.

Bilirsiniz yollara düşmeyi

fallara bel bağlamayı, ağlamayı.

Durmadan koşmayı

düşmemek için yuvarlanmayı.

Uçurumdan atlayıp yine de koşmayı bilirsiniz.

Bir anlık soluklanma bile yoktur artık.

Bilirsiniz,

o tek durma anında şeytan nasıl kazanır

nasıl başlar cehennem azabı.

Hiç durmadan, yorulsanız dahi durmadan

tek bir soluk dahi almadan kaçmayı bilirsiniz.

Gece gündüz artık fark etmez.

Size hep gecedir çünkü.

Çünkü bilirsiniz, çoktan ele geçmiştir zihin.

Nereye giderseniz gidin

ne kadar koşarsanız koşun

bilirsiniz nafile.

İnsan kendi şeytanlarından kaçamıyor.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Sarı Yazar

Written by Ezgi Esra Durğut

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu. Hayatta yazmaktan başka çıkış bulamayanlardan, kelimelerle sığınak yapanlardan. Herkes kadar yalnız, herkes kadar kalabalık bir kaç cümleden ibaret.

Bir cevap yazın