in

Kusur

Bazen bitti sanırsın yağmurların.

Bir gece ansızın tekrar gelirler.

Bir bakmışsın gecelerinin yağmuru sabahlarına taşmış.

Bir bakmışsın doğan güneş yine puslu,

içinde yenemediğin fırtına yine canlanmış.

Halbuki bırakmıştım kaç zamandır

zihnimde seninle yaptığım sohbetleri.

Güzel anlarda neden yoksun diye sormak yerine

yaşamaya odaklanmıştım.

Aldığım her nefesin tadını çıkarmayı öğreniyordum tam da.

Artık sensiz uyuyabiliyor,

güldüğüm anlardan utanmıyordum.

Eskisi gibi ağlamıyordum bile,

Akan bir iki damla gözyaşımı gururla siliyordum.

Güçsüz hissetmekten korkmuyor,

korkmadığım için güçsüz de hissetmiyordum.

Antidepresanı bırakmış, sigarayı azaltmıştım.

Acımı artık uyuşturmuyordum.

İyileşiyordum.

Sonra bir şey oldu.

Bir tel koptu sanki içimde,

içimi oydu.

Üç gün üç gece durmaksızın ağladım.

İçimin taşlarını topluyordum oysa

okyanusun dibini boyladım.

Hayaletin geldi kuruldu baş köşesine zihnimin

çıkmazlara saklandım.

Bir sürü şey oldu sonra,

sen yoktun, hayaletine anlattım.

Bir ileri iki geri

iki ileri bir geri

hep aynı yerde dolandım.

Sensiz kaç günümü, kaç gecemi cehennem saydım,

yanıldım.

Dün gece içinden geçtim cehennemin.

Sen yanımda değildin.

Artık hiçbir şeyin önemi yok.

What do you think?

2 Beğeni
Upvote Downvote
Sarı Yazar

Written by Ezgi Esra Durğut

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu. Hayatta yazmaktan başka çıkış bulamayanlardan, kelimelerle sığınak yapanlardan. Herkes kadar yalnız, herkes kadar kalabalık bir kaç cümleden ibaret.

Bir cevap yazın