in

Önce başlığa karar verdim

Siz hiç bir işe; kafanızda ansızın belirmiş bir mizansen ya da birikimli hayali bir hikayenin senaryosu olmadan başlamayı kafaya koydunuz mu? Sanmıyorum. Daima bir umudumuz, hayalimiz, arzumuz vardır herhangi bir şey için harekete geçmeden önce. Mutfağa gidip hali hazırda 4 bardak içtiğimiz ve son çaydan sonra altını açık bırakarak ayrıldığımız çaydanlığın altını son ziyaretimizde kapamak için giderken bile arzumuz bellidir. Suyun kaynayarak bitmesi ve sonucunda çaydanlığın yanması olayı mutfaktan burnumuza kötü kokuların gelmesi olayı ile vuku ve son bulur. Bu durumun arzulanmaması bir arzudur. İstekler bu kadar net ve belirgin olmasına karşın zihnimizde, hayatın kendisinde asla bu belirginliğe rastlanmaz. İronilerle bezenmiş dünyamızın cilveli yönlerinden sadece birisi. Fakat hayatın işte bu yüzden güzel olduğuna dair komikçe ifadelerle konumu dağıtmak istemiyorum. Yine de bunu derken konuyu biraz dağıtmamla parçanın gidişatında alınan bu nefes; başlık seçimim hakkında konuşmaya başlamak için doğru zaman olduğunu hissettiriyor bana. Bakın ne diyeceğim; başlığım, benim arzularıma koyduğum bir isimdi. Yazının gidişatı, yapılan değişiklikler, eklenen çıkan kelimeler, cümleler… Arzumun değiştiğine kanıt değiller. Hayatın kendisiyle ilintili hepsi, değişen onlarca şey. Yazdıklarımdan sonra başlığı değiştirmek asıl niyetimi gizlemek değil mi? Asıl niyetim yazmaktı. Yazdıklarımı güzel göstermeye çalışmak mı olurdu başlığı en son belirlemek? Bana göre evet. Yapılan bir iş ve gösterilen bir özverinin arkasındaki sebep neden hep gizlenmeye çalışılır hiç anlamıyorum? Utanılması gereken bir sebep miydi? Öyleyse bizi nasıl işe koştu, kendimizden mi utanıyoruz? Örneğin son bulmuş bir çabanın ya da uğraşın etkisi doğrultusunda tarihi bir anılırlığı olduğunda arzulanan hedefleri kolayca açıklanıp değerlendirilebiliyor. Daha sonra da kimse “Vah vah şu kovalaklıkları görüyor musun niyeti buymuş.” demiyor arzu edenin arkasından. Buna rağmen “birey” olan çağımız insanında yeni bir akım olarak cereyan ettiğini düşündüğüm daha da gizleyici tavrı gözlemliyorum. Nedir o? Arzusunu kendinden dahi gizleme. Bilmeden farkında olmadan hatta istemeden; yürüyen, koşan, yap denileni yapan insanlar. Başlangıç noktasını bilmek, nereye gittiğimizi bilmediğimiz karışık ve karanlık güzergahta sahip olduğumuz tek kutup yıldızı. Kutup yıldızınızı hatırlayın.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Çağrı Tanı

Bir cevap yazın