20/21

20…

Bu sene iyi geçmedi söylemem lazım. Kader gerçekten de beni seçmedi. Seni karşılarken arkasında ne olduğunu bilmediğim bir kapıdan geçiyorum diye betimlemiştim. Bu kapının arkasından bölüm sonu canavarları, hayal kırıklıkları gibi çeşitli badireler atlattım.

Ama ben dokuz canlı bir kedi misali bunlardan ustalıkla sıyrıldım. Çünkü 20, seni tek kişi yaşamadım. Senin keskin virajlarını dönerken yanımda beni bir an olsun yalnız bırakmayan bir co-pilotum vardı. Lastiğimiz patladığında ojeli tırnaklarımız kırılır mı diye düşünmeden beraber değiştirdik. Kaza yaptığımız da oldu e haliyle üstümüzün başımızın kirlendiği de. Ama her seferinde yumuşatıcı kokularıyla tazelendik. Her yaşımın bana güzel getirileri olsa da itiraf etmeliyim ki hiçbirine bu sarı çiçek kadar minnettar olmamıştım.

Ve 20 seninle yorulmak hiç bu kadar tatmin edici olmamıştı. Kendime, eğitimime, müziğime o kadar güzel şeyler kattım ki. Evet çok yoruldum, sınav çıkışları sınıfların kapısında az ağlamadım ama bir şekilde üstesinde geldik diyebilirim. Ve öğretmenliğe geri döndüm. Bir sürü küçük öğrencim var artık. Zaten ben de tam büyüyememişken onlarla çocuk olmak beni çok mutlu ediyor.

Sen gelirken tek istediğim biraz dahaydı… Ama bu kadarının gelebileceğini ise tahmin dahi edemezdim. Evet belki biraz daha güldük, tam da istediğim gibi biraz daha öğrendik. Ama beni çok üzdün 20. Her seferinde daha fazlası olamaz derken sen biraz daha yaşattın hayal kırıklığını, kalp kırıklığını. Şimdi gidiyorsun ve geride bu kırıklıklardan kalan yaralarım kalacak.

Hakkını yememem gereken bir noktaya değinmek gerek ki başka kalplerde aradığım ‘ev’i bulamasam da seninle beraber ilk evimize çıktık. Hayal ettiğim gibi ve hem de hiç hayal etmediğim gibi oldu bu. Şimdi en yakın arkadaşımla yaşadığım bu evi bir kale gibi kullanıp dışardan gelen yalanlardan, ihanetlerden, aldatmalardan ve kandırmalardan korunarak ojelerimi tazeleyip 21’i bekliyorum.

Seneye nasıl girersen öyle geçermiş umarım yirmili yaşlarım da senin gibi sürmez sen arkandan gelene ibreti-i alem olursun.

Her şey için teşekkür ederim 20. Bir daha görüşmeyelim.

21…

Hoş geldin, sen en sert alkolün üzerine çekilen cila olacaksın. Ve ben her bir yudumunu keyifle yudumlayacağım. Bardağın çevresindeki tuzları yaralarıma basacağım.

Bu sene ben bekleyeceğim. Sertab Erener’in yeni bir aşk, yeni bir iş, yine gülecek bir neden lazım sözlerinden biraz yola çıkalım. En çok aşkı ve yine gülecek nedenleri bekleyeceğim. Hayatımın merkezine artık bir zahmet(!) kendimi koyacağım ve dünya çevremde dönecek. Ben izleyeceğim.

Yirmi yaşıma girerken serdiğim o mis kokulu nevresimler kirlendi. Bu yüzden artık herkesi misafir etmeyeceğim. Herkese eskisi kadar kolay inanmayacağım. Kalbimin kilidini anneme verdim, kimseyi almayacağım.

Ama yine de hiçbir duyguya küsmeyeceğim. Benim için gelen tüm güzellikleri karşılamaya hazırım.

Bekleyelim ve neler olacak görelim bakalım 21.

Tekrar hoş geldin. İyi ki doğdum.