in

Veda Kalkışmaları-1

 

Bu bir veda mektubu sevgilim. Sadece sana değil, hayata da.

Nefes alıp vermek her zaman yaşamak anlamına gelmiyormuş. Bunu öğretmemişlerdi bana. Ama hayat her şeyi öğretiyor eninde sonunda.

Merak etme. Ben yine giyeceğim çiçekli elbiselerimi. Yine güleceğim esprilere. Fakat yaşamaktan vazgeçtiğim gerçeğini değiştirmeyecek bütün bunlar. Kalbim de yenik düşsün diye bekleyeceğim bu okyanusta sadece. Çünkü verdiğim sözü tutarım, bilirsin. Sen öğretmiştin.

Ne acı sevgilim. Sonsuz mutlulukla dolduğum zamanları hatırlıyorum. Evimde olduğum zamanları. Sende olduğum her anı. Ve ne acı sevgilim. Evim olamıyorsun artık. Elinde değil, inan biliyorum. Ama bilmek hafifletmiyor bazı şeyleri.

Bana ‘Hayat,’ dediğin sesin kulaklarımda hala. Hala anlamıyorum ve artık çok iyi anlıyorum bu kelimeyi.

Hayat sevgilim, hayat çok şey borçlu sana, bana. Bir akşam üstü deniz kenarında tasasız el ele yürümek borçlu. Bir bankta oturup aştığımız her zorluğu bir tebessümle anmak borçlu. Sana sıkı sıkı sarılmak, boynuna sokulmak borçlu.

Ve hayat asla borcunu ödemez sevgilim. Daima alacaklıdır hatta.

Nasıl inandırdılar bizi iyilerin daima kazandığı masallara. Sevginin her zorluğu aştığı mutlu sonlara.

Hayat.

Hayat kalbimde geçmeyen sonsuz bir yara.

Mütemadiyen acıyorum sevgilim. Ve biliyorum senin de acıdığını. Artık biliyorum. Hayatın bize reva gördüğü yegane hediyenin mütemadiyen acı olduğunu biliyorum. Artık inanmıyorum masallara.

Yine de seninle akşamlar vardı. Sabahlar vardı koynunda. Artık her yer soğuk, her an karanlık. Dipsiz bir kuyu hayat dediğin sevgilim. Mütemadiyen düşüyorum. Düşüyorum ve hissizce bekliyorum yere çarptığımda kemiklerimin paramparça olma sesini.

Bu acıdan kaçmayı çok istiyorum sevgilim. Her şeye son vermeyi. Herkesten, her yerden çekip gitmeyi. Yapamıyorum. Korktuğumdan değil. Belki de ilk defa bu kadar korkmuyorum. Ama yapamam, biliyorum. Sen varsın. Yoksan bile varsın. Yokken bile varsın.

Çok varsın ve hiç yoksun sevgilim.

Bu bir veda sevgilim. Sana değil. Hayata. Nefes alıp vermeye değil belki ama yaşamaya.

Bu bir veda sevgilim.

Seni seviyorum. Unutma.

What do you think?

3 Beğeni
Upvote Downvote
Sarı Yazar

Written by Ezgi Esra Durğut

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu. Hayatta yazmaktan başka çıkış bulamayanlardan, kelimelerle sığınak yapanlardan. Herkes kadar yalnız, herkes kadar kalabalık bir kaç cümleden ibaret.

Bir cevap yazın