in

Aşk Yolculuğu

AŞK YOLCULUĞU
Ben Yunus
Zayıf ve bîçare Yunus
Nice zamandır ararım O yaradanın aşkını
Dağlarda,taşlarda ve gökyüzünde ararım
Onlar da zaten Yaradanın aşığı değiller midir
Ki her demde hû Allah zikrini ederler
Âlem beni yaradana götüren Bir vasıta olmalı
Beni benliğimden Sıyıracak olan bir vasıta…
Bazen içim içime sığmaz
Ve bendimi yırtarcasına haykırırım
Bütün göğe
Ve yerde bulunan bütün mâhlukata
Nice zamandır Bana aşkı öğretmediniz
Bunu bana bildirmediniz
Ben aşktan kendimden geçmişken
Sizler bana hiçbir şey söylemediniz
İşte bu hitabım Rahma yaklaşmak içindi
Bu yakarışımdan sonra
Yolum bir Rahman kandiliyle aydınlandı
Kalbime bir ferahlık geldi
Ardından omzuma Hûdhûd kuşu kondu
Bana haber getirmişti Rahman diyarından
Bu haberde şu yazıyordu:
“Bu bir aşk yolculuğudur
Aşkın seni yalnız
Allah’a götürecek,sadece O(C.C.)’na…”
Sonra Aşktan kendimden geçtim
Ve gökte bir Halil İbrahim sofrasına oturdum
Bütün Hak aşıkları bu sofradaydı
Bir sürü Derviş,Pirdaş ve Mürid…
Ve sonra hu Allah zikri
Yine bir kendimden geçme..
Şimdi artık Tur dağındayım
Musa(a.s.)’nın rabbine seslendiği yerde
Zaten Musa’da rabbine aşık bir peygamber,
O(C.C.)’nun zatıyla yanıp tutuşan bir peygamber değil miydi?…
Bu soruyu kendime sorduktan sonra
Rahman’ın dağa tecellisi sonrası dağ dümdüz
Ben ve O aşktan kendimizden geçmişiz
Şimdi her yeri nur kaplayan
Bir diyardaydım
Yani Rahman’ın zâtının tecelli ettiği bir diyarda…

What do you think?

7 Beğeni
Upvote Downvote
Sarı Yazar

Written by Ahmet-Altun

Bir cevap yazın