in

Nefret

Nefret kulaklarımda eski bir türkü yaşı; zamanın sonundan evveline doğru akıp, bir girdap halini alarak nihayete eriyor, benleşiyor. Yaşım ki benden büyük…. Kim ki çağırır bir sevdayı o anda işitişim
Mazlum çimen’den feryadı isyan; kim ki bir yangın serper timsalime o anda
Hasret Gültekin’den ömür dediğin; kim ki derviş postunda cennetten kalma bir yaradır,
Suavi yüreği yaralıyken yine de sevdiğini unutamamış mesela… Ah kaburgasında serçe doğuran İlkay Akkaya’nın fırtına da gemisi ve tırnaksız bir ayrılıkta, önce düşlerimiz sonra anılarımız terk etmiş bu kenti.
Umudumuzun da yüzü gülmeyince önce sen, sonra diğer sevdasız insanlar terk etmiş gözyaşımızı Tanrılara. Ve niceleri çalınca benliğimi, bir kutsiyet atfettiğim seni yitirdim. Zaman, unutulmuş olmanın mevsimi. Yalnızlık mı yoksa inkâr mı? Senden var ettiğim bir göğü yitirdim. Ne maviler gelir yanıma artık ne de sabah… Gece değil bu seni susuşumun kalbi

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Turuncu Yazar

Written by Serdar

Bir cevap yazın