in

” O” BİZDEN DEĞİL

İşte orada… Yakalayın onu… Yakalayın ve gösterin onu… O bizden değil

Bizim saçımızın boyu aynı onunkisi kısa ,onun gözleri yeşil bizimkisi değil , onun gülüşü güzel ama biz gülmeyiz  , onun dudakları kalın öyle de dudak mı olurmuş, onun kulakları kepçe öyle de kulak mı olurmuş kısacası daha çabuk olun yakalayın onu. Durmayın yakalayıp gösterin onu.Yakalayınca bizi de gösterin ona.Çabuk olun ki kaçmasın . Onun adı neymiş ? Önemi var mı bizden değil ya adı olmasa da olur bir lakap buluruz. Şişko deriz , fare deriz , çarpık deriz , şuna bak şuna deriz. Yalnızca onu yakala ve onu herkese göster deriz ama biz onu görmeyiz. Bizden olmadığını biliriz ama bizim gibi olabileceğini de düşünmeyiz . Yakaladık mı tamamdır görmeyen kalmasın onu . Herkes görsün o bizden değil.

Kilosuna baktık , kaşına baktık , tenine baktık. Yeter mi ki ? O bizden değildi fakat  hala bizim gibi. Yeter mi ? İki kolu iki bacağı var ya bizim gibi . Hayır bize göre yetmez.Yakalandı fakat daha çok gösterin onu. Gösterin ki bizim gibi de olmasın bizden olmadığı gibi. Yeter mi? Hayır göstermekte yetmez daha çok konuşun o zaman . Herkes duymalı konuştuğumuzu herkese gözüktüğü gibi. Mesela onun hakkında daha çok severmiş diyin ama bizim sevmeyi bilmediğimizi de belli etmeyin. Çok güzel şarkılar söylermiş diyin ama şarkılardan nefret ettiğimizi söylemeyin . Yakalamaya devam edin . Nasıl olsa yorulacak ve yakalanacaktır.İşte o zaman bizi gösterin ona ama bizim onu göremediğimizi saklayın ve söylemeyin. O ne istedi ? Artık ne önemi var ki bizim gibi olmadı ya ondan sıkılır başka bir ‘o’ buluruz . Bırakın fareyi de çarpığı yakalamaya başlayın ya da çarpığı bırakın şişkoyu yakalayın . Şuna bak şuna ne de olsa ‘o’ bizden değil ya bizim gibi olmasa da olur.

Geçtiğimiz günlerde Amerika’nın Teksas eyaletinde yaşayan genç bir kız içinde bulunduğu toplumda fiziksel özelliklerinden dolayı dışlandı ve yaşadıklarına dayanamayıp hayata veda etti .

 Birilerine o bizden değil demeden önce o kişiyi görün ve önce onun gibi sevebilmeyi deneyin.Bir şey kaybetmezsiniz onu kazanırsınız ve belki de farklılıkları sevebilmeyi.

Ve son olarak o bize ne söyledi ?

‘GÖREBİLECEĞİNİZ EN GÜZEL YÜZE YA DA SARILACAĞINIZ EN İNCE BELE SAHİP DEĞİLİM. AMA SİZİ ONLA SEVEBİLECEĞİM EN BÜYÜK KALBE SAHİBİM.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Meryem Özdoğan

11 nisan 1994'te Rusya'nın Novokuznetsk şehrinde dünyaya geldim.Küçük yaşta İzmir'e yerleştik .Şu anda Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi öğrencisiyim. Yazı yazmaya ilgi duyuyorum ve keyifli okumalar diliyorum .

Bir cevap yazın