in

Yaşamın Parçası Olmak

Çelişkiler dünyasında çırpınan balıklar gibisiniz.Her şeyi kontrol etmek istediğiniz için bir daha çıkamayacağınız bir bataklığa batıyorsunuz.İnsanlık tarihinden başlamak gerekiyorsa evet haklıyız diyebilirsiniz.İlk kıvılcımın nasıl ortaya çıktığını merak edebilirsiniz.Sanırım geçmişten günümüze kadar çözülmeyen bir ilk sorun vardı.Bu sorun çözülmeyecek derecede kutsal sayıldı.Üzeri örtüldü.Bilinmek istenilmedi.Dokunulmaz,tartışılmaz bir tabu olarak görüldü.Bilinmezlik size her zaman tattırıldı.Evet, biz istediğimiz kadarını size dile getiririz.Fazlasına ihtiyacınız yok dediler.Bunu kabul edin bunu bilin ta ki biz istediğimiz zamana kadar.Peki insanlar buna evet dediler mi eğer evet diyorsanız büyük bir yanılgı içerisinde olduğunuzu söyleyebilirim.İnsanların doğasını bildiğinizi düşünüyorum. Doğalarında peki ne vardı?Dindirilmez bu merak bir gün dindirilebilecek miydi?Buna benzer sorularınız hep olmuştur ya da olmak istediği zaman var edebiliyorsunuzdur.Her bir düşüncenin ardında gizli kalmış o nadir anlamları muhakkak merak ediyorsunuzdur .İçinizi kemiren o arayışın olduğunu bilmek ister istemez bir rahatlığı getiriyordur çoğu zaman.Neden mi?Çünkü sizin yerinize düşünen sizin yerinize bazı işleri yapan sizin yerinize kararlar alan insanların olduğunu bilmek işin içinden çıkmanıza neden oluyor.Peki böyle bir durumda sonuçlarına katlanmak zorunda kalmanız ve bundan dolayı fırsatını bulduğunuz her anda şikayet etmeniz,haykırmanız,debelenip durmanız bir anlam ifade eder mi? Her şey sorgulanır her şey tartışılır diyebiliyor musunuz kendinize? Veya bir durumu ifade ederken şok yaşamadan yargılar üretebiliyor musunuz? İnsanların her zaman ruhu canlı tutulmalı,haykırmalı,varlığını yaşatmalı,bütün yansımalara yanıt olmalı diğer varlıkların anında olunabilmeli.İstediğiniz anlamlar verebiliyor olmanızın tartışılmaz bir niteliği her zaman göz önünde tutulmalı ve tutulmak istenilmeli.Bütünü ayırıp tekrar o muazzam biçimi yaratılmalı.Denemek bunun ilk adımı olmalı.Her zaman hak etmek kelimesine takılıp durmuşumdur.Acaba biz uslanmaz varlıklar her şeyi hakkediyor muyuz? Ya da hak kelimesine yeni bir tanım getirmeli miyiz? İstemek doğamızda var lakin neleri isteyeceğimize kendimizden başka biri mi karar vermeli yoksa kendimiz evet ben bunu gerçekten alabilirim,isteyebilirim diyebilmeli mi? Bunu her anlamda düşünebiliriz.Bilirsiniz günümüze kadar farklı düşünce sistemleri ve buna bağlı olarak gelişen ve ortaya konulmak istenen yaşam tarzları doğdu.Peki bu doğan düşünce sistemlerini benimsemek isterken gerçekten temellerini yaratabildik mi? Bu düşünce sistemleri bir anda ortaya çıkmadığı bilinen bir realite.Peki buna rağmen şunu ifade edebilir miyiz? Düşünceler harikaydı,müthiş tasarlanmışlardı fakat uygulanamıyordu.Uygulanamaması tabi ki yine insanlardan kaynaklanıyordu.Farklılıklardan kaynaklanıyordu.Farklı oldukları için zaten var oldular.O zaman bunu dünyadaki toplumlar açısından ele alıp konuyu bu yönden irdelememiz ve o naif düşünce süzgecimizden geçirmemiz gerekir.En azından bilebileceğimiz ihtimal oranında çünkü bütün toplumları incelememiz sizinde kabul edeceğiniz üzere şu anlık mümkün değil.Efendim,İngilizlerin düşünceleri bu yönde olmuştu.Belli fikir akımlarını benimsemişlerdi.Fransızların ise düşünce anlayışları şu şekildedir diyerek ifade ediyoruz.Sizce bu doğru bir yöntem mi ya da öğrendiklerimiz bunlara karşılık geliyor mu ? Bunun ardındakini düşündük mü?Öncesini,sonrasını kavrayabildik mi?Bunun gibi veya nice farklı konularda yaptığımız gibi hemen buna bir yorum getirmek doğru mu?Her zaman yaptığımız bu şekilde olmuştur.Bunu farklı anlamak isteyenler olabilir ki olacaktır da ve bunu değiştirebilme gücümüzün de olmadığı ayrı bir olay.Buna şüphecilik diyebilirsiniz ya da ne derseniz deyin.Hayatta olan her şeyin temelinde bu oldu.Çünkü yolunda gitmeyen durumlar hep oldu ve olmaya devam edecektir de.Sırf laf olsun diye şüpheciliği savunanlar veya bunu ifade edenlerde olabiliyor doğal olarak.Bazen konuşmak kadar yazmakta anlamsız ve gereksiz görülebiliyor.Tamamen insanlara bağlı gelişir her şey hayatımızda ne olursa olsun hepsinde bir sorumluluğumuz vardır.Olan ne varsa bizlerle oldu.Yaratıldı,meydana geldi.İstediğiniz kadar bağımsız olmaya çalışın soyutlanmak isteyin yinede bir parçası olduğunuzu unutmayın.İsterseniz genel düşünün isterseniz daraltıp düşünün.İsterseniz anlamlandırın isterseniz güzelleştirin.İsterseniz değerlerinizi ortaya koyun dünyada ne varsa mutlaka bir parçanız içinde hükmünü barındırır.

What do you think?

1 Beğeni
Upvote Downvote
Yeşil Yazar

Written by Furkan Korkmaz

Bir cevap yazın