in

İnsanlık İçin Dua Ettim

Tarihler değişti, saatleri değişti, kurbanları değişti ama olaylar değişmedi. Her bir olayda yüreğimiz kanamaya devam etti. Yüreğimiz kanadıkça, biz kaderimizle mücadele etmeye devam ettik.

Bu acı verici bir kaderdi. İnsanlık uçurumdu. İnsanlık kötüydü, insanlık bir susturucuydu. Gözlerini yumardın; ya karaya vuran küçük, minik bedenler dikilirdi önüne, ya da bunu hoş gören şeytaniyet. Ya kaybederdi bilim, için için yitip giderdi ya da kardeşini doğururdu küçük bir kız çocuğu henüz göğüsleri bile büyümemiş bir tazeyken.

İnsanlık fotoğraf makinelerini silah sanıp korkuyordu, eller yukarıda hizaya giriyordu. İnsanlık doğdukları topraklardan sürgün ediliyordu ve korkuyordu Kuzey Işıklarından; bomba sanıyordu. Ne kendi toprakları kabul ediyordu onu ne göç ettikleri yerler. Hep bir sürgün, hep bir hüzün.

Ya da İnsanlık evlerinden dışarıya çıkamıyordu, sokaklar yasaktı. Sokaklar yanıyordu, çıkan ölüyordu. İnsanlık vuruluyordu. İnsanlık henüz dört yaşında, bayrak serili tabutlarda cenaze oluyordu. Bazen “Vatan sağolsun!” diyordu insanlık, bazen de diyemiyordu. İnsanlık geride kalan anneler, eşler ve çocuklardı.

İnsanlığın kafası kesiliyordu, tecavüz ediliyordu. İnsanlık işkenceye uğruyordu, işkence ediyordu. İnsanlık ideoloji propagandası uğruna katil oluyordu. İnsanlık bir gece “Yeni yıl, yeni umut” sevinciyle eğlenen insanların üzerine mermi oluyordu, çığlık oluyordu.

İnsanlık etek giydiği için tecavüze uğruyordu. Gece dışarı çıktığı için taciz ediliyordu. İnsanlık baba, koca, ağabey dayağı yiyordu. 14 yaşında cinsel saldırıya uğruyordu, “Rızası var.” deniliyordu. Ama “Neyin rızası?” diye soramıyordu.

İnsanlık eşit değildi, adil de değildi.

Sokak köşelerinde uyuyordu. Üşüyordu, açtı. İnsanlık tok karınları doyurmak için aç kalıyordu.

İnsanlık düşünceydi. İnsanlık dindi. Koministti, Marx’dı. İnsanlık faşistti, Hitlerdi. İnsanlık şiirdi, Nazım’dı. İnsanlık Aşk’tı Yunus’tu, Rumi’ydi. İnsanlık kurtarıcıydı, Mustafa Kemal’di.

İnsanlık katildi.

İnsanlık öldürüyordu, durduramıyorduk.

İnsanlık ölüyordu, duramıyorduk.

Ve umut etmekten başka çaremiz olmadığını anladık. Umut ettik, güven duymayı unutarak umut ettik. “Ama…” demeden ve sadece Yaratan’dan ötürü sevebilmeyi umut ettik. İnsanlık için dua ederek, umut ettik. Ve umut etmeye devam edeceğiz. Bu da bizim savaşımız.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote

Bir cevap yazın